Akraba Kahvaltı Günümüzün Menüsü
Tüm takipedenlerime huzurlu mutlu bir hafta dileyerek başlayalım bugünkü postumuza..
Bugün taze taze akraba kahvaltımızın menüsü var..
İlkbahar'a çok yoğun girdim.
Faaliyetin biri bitiyor biri başlıyor maşallah..
Akraba günü ile başladı haraketliliğim..
Küçük hanımın doğum gününü geçirdim Allah'a şükürler olsun..
Gördüğünüz kahvaltıya katıldım..
Bu hafta sonu akraba günümüzün yenisi var..
Sonra ki hafta yeğenimin doğum gününü yapacağız..
Sonraki hafta yine kahvaltı diye devam ediyor..
Sağlık olsun ,huzur olsun gerisi bir şekilde oluyor Allah kerim..
*
Akrabalarla buluşmak, havalar ısınıp günler uzayınca daha bir güzel oluyor tavsiye ederim..
Biz bu buluşmamızda amcamın kızındaydık ve Büyükçekmece'ye gittik..
Mesafe uzak, sabah sabah uzun trafik konvoylarına yakalanmış olsak da gönüller bir, bir şekilde gidiyoruz..
11 gibi kahvaltı masasındaydık..
Öğle sonrasında ancak kalkabildik masanın başından..
Sohbet eşliğinde kahvaltı ayrı bir haz veriyor insana.
Kahvaltı menümüzde şunlar vardı..
Havuç salatalı kabak sarma
Domates, salatalık tabağı ve diğer yeşillikler
Zeytinyağlı patlıcan dolma
ve
Üzüm yaprağı sarması
Peynir Tabağı
(Araya helva karışmış olsa da)
Elmalı Kurabiye
Tarifi..
Mini Sandviç Poğaça
Bu minik sandviç poğaçaları burada ki tarifle hazırlayabilirsiniz..
Közlenmiş Kırmızı Biberli, Yoğurtlu
Semizotu Salatası
Yeşil Kabaklı Gül Böreği
Kabak bu böreğe çok yakışmıştı..
Tarifini vereceğim..
Renkli Patates Topları
Bu salatanın değişik bir versiyonu burada var..
Yapılışı için bakabilirsiniz..
Ve
bir Karadeniz klasiği
Mıhlama
(Mısır Yağlaşı ya da Kuymak)
Peynirli Kömbe
Kömbe bizim yöresel bir lezzetimiz..
Çocukluğumda hatırlıyorum babaannem tepside hazırlayıp yer ocağında kül içine gömerek pişirirdi..
Sıcak sıcakta çok lezzetli olurdu..
Bir de içine para yada boncuk koyarlardı bu da işin eğlence kısmıydı sanırım..
Öğlen sonrası Türk kahvesi eşliğinde
Kıbrıs Tatlısı ve Kabak tatlısı..
Kıbrıs tatlısı favori tatlımdır lezzetini çok beğendim..
Kabak tatlısı çok faydalı ama aramız çok iyi değil..
Daha önceki akraba kahvaltımızda bahsetmiştim hatırlarsanız; kahvaltı günümüzü faydalı sohbetlerle geçiriyoruz demiştim..
İşte bu kahvaltı gününde de günün önemine binaen Peygamberimizin belirli hadislerini
okuduk üzerine konuştuk; sizlerle de bir kaçını paylaşmak isterim..
* "Nesebinizden sıla-i rahm yapacaklarınızı öğrenin. Zira sıla-i rahim akrabalarda sevgi, malda bolluk, ömürde uzamadır."
* Kendisiyle ilgiyi devam ettiren akraba ile ilgilenmek gerçek ilgilenme değildir, asıl ilgilenme, akraba kendisinden alakayı kestiği zaman, onu ziyaret edip, ona ilgi göstermektir. Buhârî
*"Akrabalık bağlarını kesen cennet giremez."(Buhari-Müslim)
*"Gerçekten insanların amelleri cuma gecesi Allah’a arzolunur. Fakat Akrabalık bağlarını kesenin ameli kabul olmaz." (Ahmed)
*Rızkının bollaşmasını ve ömrünün uzamasını isteyen kişi akraba ziyaretinde bulunsun. (Buhari-Müslim)
*Müsafaha edin ki(selamlaşın), kalblerdeki kin gitsin, hediyeleşin ki birbirinize sevgi doğsun ve aradaki düşmanlık bitsin.
*“Her iyilik bir sadakadır. Kardeşini güler yüzle karşılaman, kovandan ihtiyacı olan bir şeyi kardeşinin kovasna boşaltman da bu tür iyiliklerdendir.”
*“Din kardeşini güler yüzle karşılaman bile olsa hiçbir iyiliği küçük görme!”
*Üç sıfat vardır ki, bunlar kimde bulunursa, Allah o kimseyi himayesine alır ve onu Cennete koyar. Bunlar: Zayıflara yumuşak davranmak, anne ve babaya sevgi ve hürmet, emri altındakilere iyilikle muamele etmekdir.
Ravi: Tirmizi, Kıyame 48
ve
‘‘Allah’ın kulları arasında bir grup var ki, onlar ne peygamberlerdir ne şehidlerdir. Üstelik Kıyamet günü Allah indindeki makamlarının yüceliği sebebiyle peygamberler de, şehidler de onlara gıbta ederler.’’
Orada bulunanlar sordu: ‘‘Ey Allah’ın Rasulu! Onlar kim, bize haber ver?’’
‘‘Onlar aralarında ne kan bağı, ne de birbirlerine bağışladıkları mal olmadığı halde, Allah’ın Ruhu (Kuran) adına birbirlerini sevenlerdir. Allah’a yemin ederim, onların yüzleri mutlaka nurdur. Onlar bir nur üzeredirler. Halk korkarken, onlar korkmazlar. Insanlar üzülürken onlar üzülmezler.’’ (Kütüb-ü Sitte, c.10, No: 3345)