Yavşaklara ve Gevşeklere ithafen…
Şuan ihtiyacım olan tek şey bu amk bakarken bile ferahlıyorum bilader bu ne sıcaktır ya.küresel ısınma soğunma her ne sikimse anasını siktik yani dünya’nın da, çok değil yani 10 gün önce “yaz gelsin artık bu zamanda hala bu soğuk ne, yağmur” fln gibi sıralamaya kalksam gün bitmez yazmaktan yani o durumdaydın(k) ama ben o gün dedim 1 hafta sonra sırtınızdan akan terin götünüzde birikmesi ile “bu ne sıcak yaaa” isyanı yaptığınızda görcem sizi diye ki görüyorum da yani soğuk havaya isyan edenlerle sıcak havaya isyan edenler hep aynı ipneler.bunlar hiç bişeyden memnun olmayan hayattan gram zevk almayan yaşamayı doğru düzgün beceremyen nefes alarak hayata ayak uydurduğunu sanan yavşak gevşekler.Bu tarz insanlar sizinde etrafınızda çoktur eminim, çünkü virüs gibi bu pezevenkler hem yayıyorlar hem de hızlı türüyorlar piçler.
Ulan çokta büyük biri değilim yani 23 yaşındayım ama çocukluğumu hatırlıyorum (yazar burada çok yakın tarihten bahsettiği için yaşını belirtiyor) çok güzeldi ya çok özlüyorum o zamanları.harbiden çocukluğumuzu yaşıyorduk abi, arkadaşlık,dostluk,komşuluk aklınıza ne gelirse herşey vardı.herkes samimiydi sıcak kanlıydı.benim için şu bir gerçek teknoloji geliştikçe o zamanlar cidden mazide kaldı.Yakın bir zamanda bugünleri bile mumla arayacaz amk kesin…Buraya nerden geldin aga konudan konuya yani demeyin o gevşeklere de gelcem ama durun la hele biraz çocukluğumu anlatayım, hiç pskolog pskiyatr felan ne deniyorsa artık gitmedim amk yıllardır anlatamadım kimseye bırakında iki satır yazayım lan :)
Sitede bizim ev hala öyle, sabahın köründe çıkardım dışarı, siteden alt-üst-yan mahalleden çocuklarla cümbür cemaat bütün gün top oynardık, deli gibi koşardık durmadan, yorulduğumuzda sitede ki teyzelerden -artık o sıra kimi görürsek- su isterdik, (şimdi günahını vermez kimse amk) verirlerdi.bizde kana kana içerdik kocaman şişeyi hemde sırayla,adil şekilde hepimiz 1 şişeden paylaşırdık yani ne fesatlık ne ibnelik vardı, çünkü o zamanlar teknoloji felan yoktu yani böyle değildi, böyle olmayınca klavye-mouse ile değil,arkadaşlarımızla sıkı fıkıydık ;)) hepimiz sabah olsada arkadaşlarımla top oynasam diye uyurduk.bizim en büyük teknolojimiz misketlerdi sonra sonra tasolardı.e gece gündüz beraberiz onun annesi benim annemle çay içmeye gider,gelirlerdi.onun babası benim babamla içmeye giderdi.onun abisi benim abimle karı-kız kovalardı.Muhabbet vardı abi bütünlük vardı, çocuktuk ondan fesatlık,ibnelik yoktu değil olay, o zamanlar insanlık vardı samimiyet vardı.şimdi ki çocukları da görüyorum bizden beter fırlamalar,piçler.Neyse, öğlen olurdu aramızdan birinin annesi mutlaka hepimize sandviç yapardı,çağırırdı bizi karnımızı doyurmadan sokağa göndermezdi.iş çıkışı saati olurdu yine aramızdan herhangi birimizin babası (benim pederi es geçelim burda:D ) işten gelirken bilirdi bizim top oynadığımızı, yorulduğumuzu terlediğimizi, elinde kola veya gazozla gelir hepimize tek tek dağıtırdı.akşamları o sitede top oynadığımız çocukların aıleleri birbirlerine akşam yemeğine giderdi, hep birlikte çay bahçesine,dondurma yemeye gidilirdi.yazmaya kalksam anıları,hikayeleri cidden burası bile engel koyar “yeter amk” diye…
Şimdi büyüdük yine her gün dışardayız ama sitede değil o kulüpte bu kafede ama bakıyorum dışardayken etrafa sokak aralarına, sitelere ne arabanın altına kaçan topu almaya çalışan çocuk görüyorum ne bi köşede bir şişe suyu tek tek paylaşan çocuklar görüyorum.nerde amk bu çocuklar hadi biz büyüdük geziyoruz, tozuyoruz top oynayacak yaşı geçtik, ulan siz nerdesiniz amk? nerde olacaklar, ya evde pc başında işte twitter’da face’de vs vs ya da batı özentiliği artık boku çıkmış derecede olduğu için kendini 12-13 değilde 19-20 gibi gören ya tüysüz ergenler ya da sanayiden gelmiş gibi tonlarca makyaj süren küçük kız kardeşlerimiz, abilerinin ablalarının gittikleri kulüplere kafelere gidiyorlar (gitmeye çalışıyorlar) yani şimdi sorarım size bize su veren komşuların, ekmek arası yapan annelerin, gazoz getiren babaların zamanında ki çocuklar “vefa bilen, paylaşmayı, samimiyeti, dostluğu-arkadaşlığı, beraberliği, güveni, inancı” (aklına gelebilecek söylediğinde ne kadar içini burkan güzel ifade varsa hepsi işte) yani bizler nasıl oluyorda şimdi bizlerin arasından böyle yavşaklar-gevşekler çıkabiliyor (yaaaa böylede bağlarım konuyu boşuna yazmıyoruz ooğlluumm :D ) demezler mi adama ulan ibne amk pezevengi aynı sudan içmedik mi lan biz? aynı topun peşinden koşmadık mı? senin veya benim annelerin sandviçini, babaların gazozunu yemedik mi? içmedik mi? böyle bir çocukluktan gelen biz, nasıl oluyorda sen orospu çocuğu olabiliyorsun, erkek veya kız seni sevene, sana dostum diyene nasıl kazık atabiliyorsun nasıl arkadan vurabiliyorsun, abi ciddi soruyorum nasıl yapabiliyorsunuz söyleyin amk bende öğrenmek, yapmak istiyorum ya anasını sikeyim yediğim kazığın haddi hesabı kalmadı, kimseye güvenemez inanamaz oldum lan sizin yüzünüzden.Bu kadar mı benliğinizi kaybettiniz amk bu kadar mı paranın köpeği, 2 gram amın iti olduğunuz.Sana para lazımsa bana da lazım piç, senin derdin varsa benim de derdim var gevşek, sen bu hayatta iyi bir yere gelmek istiyorsan biz de istiyoruz yavşak.e niye ben kazık yiyen, sen kazık atan oluyorsun nasıl başarıyosun bunu?
“Ne yani bunun suçlusu teknoloji mi?” diye soruyorsanız, hayır canım ne alakası var, sadece teknoloji geliştikçe İLETİŞİM aile içinde bile ciddi anlamda koptu yalan mı??? çocukken bizi dışarı sürükleyen içgüdü teknolojinin kurbanı oldu bunu demek istedim o kadar yoksa teknolojiye kurban eden biziz ibnelik içimizde bizde yani.Ne demiş şair; ” Çaresizseniz, Çare-sizsiniz” ;)
Öyle yani neyse, nasılsa bu sorularımın cevabını alamcm, niye böyle olduklarını onlarda açıklayamcklar ama ben çocukluğumu unutmuyorum, ben hala aynı benim, artık içtiğimiz suyu değil bi tas çorbayı cebimizdeki son parayı paylaşırız.Beraber topun peşinden değil işin-gücün peşinden koşarız.Çay bahçesinde,dondurmacı da değil hastanede,karakolda beraber oluruz.Çocukken uzattığımız küçük el büyüdü kocaman oldu, şimdi daha sıkı tutarız daha sağlam sıkarız.Ben hala aynı benim içimdeki çocuk aynı, sadece bedenim büyüdü, aranızda varsa içindeki çocuk benim gibi olan ben burdayım! Saat 04:30 felan sıcaktan ve sıkıntıdan biraz saçmalamış olabilirim belki de çoğunuz harbiden saçlamışsın amk diyebilirsiniz, kusura bakmayın.Sevdim ben bu yazma işini (yazar burda daha çok saçmalcm yani uyandırayım demek istiyor) bu konuda hep dertliydim öyle yazarak içimi dökeyim istedim.Biliyorum, bunu okuyanlar arasında içinizdeki çocuk benim gibi olan var,illa ki var! onun için yazdım tek değilsiniz,yalnız değilsiniz yani…
Not: Niye bu foto? ben yağmurlu günleri severim, çocukken yağmurlu havada siteye çıkar işte aynen fotodaki gibi yağmurun altında durur ıslanırdım sonra bir köşede oturur yağmuru izlerdim.Şimdi ise arabayla sahilde yavaş yavaş kısık sesli bir müzik ile gitmeyi seviyorum.Şuanda da öyle bir zamana ihtiyaç duydum ondan bu fotoyu koydum :) hadi eywallah
Ulan çokta büyük biri değilim yani 23 yaşındayım ama çocukluğumu hatırlıyorum (yazar burada çok yakın tarihten bahsettiği için yaşını belirtiyor) çok güzeldi ya çok özlüyorum o zamanları.harbiden çocukluğumuzu yaşıyorduk abi, arkadaşlık,dostluk,komşuluk aklınıza ne gelirse herşey vardı.herkes samimiydi sıcak kanlıydı.benim için şu bir gerçek teknoloji geliştikçe o zamanlar cidden mazide kaldı.Yakın bir zamanda bugünleri bile mumla arayacaz amk kesin…Buraya nerden geldin aga konudan konuya yani demeyin o gevşeklere de gelcem ama durun la hele biraz çocukluğumu anlatayım, hiç pskolog pskiyatr felan ne deniyorsa artık gitmedim amk yıllardır anlatamadım kimseye bırakında iki satır yazayım lan :)
Sitede bizim ev hala öyle, sabahın köründe çıkardım dışarı, siteden alt-üst-yan mahalleden çocuklarla cümbür cemaat bütün gün top oynardık, deli gibi koşardık durmadan, yorulduğumuzda sitede ki teyzelerden -artık o sıra kimi görürsek- su isterdik, (şimdi günahını vermez kimse amk) verirlerdi.bizde kana kana içerdik kocaman şişeyi hemde sırayla,adil şekilde hepimiz 1 şişeden paylaşırdık yani ne fesatlık ne ibnelik vardı, çünkü o zamanlar teknoloji felan yoktu yani böyle değildi, böyle olmayınca klavye-mouse ile değil,arkadaşlarımızla sıkı fıkıydık ;)) hepimiz sabah olsada arkadaşlarımla top oynasam diye uyurduk.bizim en büyük teknolojimiz misketlerdi sonra sonra tasolardı.e gece gündüz beraberiz onun annesi benim annemle çay içmeye gider,gelirlerdi.onun babası benim babamla içmeye giderdi.onun abisi benim abimle karı-kız kovalardı.Muhabbet vardı abi bütünlük vardı, çocuktuk ondan fesatlık,ibnelik yoktu değil olay, o zamanlar insanlık vardı samimiyet vardı.şimdi ki çocukları da görüyorum bizden beter fırlamalar,piçler.Neyse, öğlen olurdu aramızdan birinin annesi mutlaka hepimize sandviç yapardı,çağırırdı bizi karnımızı doyurmadan sokağa göndermezdi.iş çıkışı saati olurdu yine aramızdan herhangi birimizin babası (benim pederi es geçelim burda:D ) işten gelirken bilirdi bizim top oynadığımızı, yorulduğumuzu terlediğimizi, elinde kola veya gazozla gelir hepimize tek tek dağıtırdı.akşamları o sitede top oynadığımız çocukların aıleleri birbirlerine akşam yemeğine giderdi, hep birlikte çay bahçesine,dondurma yemeye gidilirdi.yazmaya kalksam anıları,hikayeleri cidden burası bile engel koyar “yeter amk” diye…
Şimdi büyüdük yine her gün dışardayız ama sitede değil o kulüpte bu kafede ama bakıyorum dışardayken etrafa sokak aralarına, sitelere ne arabanın altına kaçan topu almaya çalışan çocuk görüyorum ne bi köşede bir şişe suyu tek tek paylaşan çocuklar görüyorum.nerde amk bu çocuklar hadi biz büyüdük geziyoruz, tozuyoruz top oynayacak yaşı geçtik, ulan siz nerdesiniz amk? nerde olacaklar, ya evde pc başında işte twitter’da face’de vs vs ya da batı özentiliği artık boku çıkmış derecede olduğu için kendini 12-13 değilde 19-20 gibi gören ya tüysüz ergenler ya da sanayiden gelmiş gibi tonlarca makyaj süren küçük kız kardeşlerimiz, abilerinin ablalarının gittikleri kulüplere kafelere gidiyorlar (gitmeye çalışıyorlar) yani şimdi sorarım size bize su veren komşuların, ekmek arası yapan annelerin, gazoz getiren babaların zamanında ki çocuklar “vefa bilen, paylaşmayı, samimiyeti, dostluğu-arkadaşlığı, beraberliği, güveni, inancı” (aklına gelebilecek söylediğinde ne kadar içini burkan güzel ifade varsa hepsi işte) yani bizler nasıl oluyorda şimdi bizlerin arasından böyle yavşaklar-gevşekler çıkabiliyor (yaaaa böylede bağlarım konuyu boşuna yazmıyoruz ooğlluumm :D ) demezler mi adama ulan ibne amk pezevengi aynı sudan içmedik mi lan biz? aynı topun peşinden koşmadık mı? senin veya benim annelerin sandviçini, babaların gazozunu yemedik mi? içmedik mi? böyle bir çocukluktan gelen biz, nasıl oluyorda sen orospu çocuğu olabiliyorsun, erkek veya kız seni sevene, sana dostum diyene nasıl kazık atabiliyorsun nasıl arkadan vurabiliyorsun, abi ciddi soruyorum nasıl yapabiliyorsunuz söyleyin amk bende öğrenmek, yapmak istiyorum ya anasını sikeyim yediğim kazığın haddi hesabı kalmadı, kimseye güvenemez inanamaz oldum lan sizin yüzünüzden.Bu kadar mı benliğinizi kaybettiniz amk bu kadar mı paranın köpeği, 2 gram amın iti olduğunuz.Sana para lazımsa bana da lazım piç, senin derdin varsa benim de derdim var gevşek, sen bu hayatta iyi bir yere gelmek istiyorsan biz de istiyoruz yavşak.e niye ben kazık yiyen, sen kazık atan oluyorsun nasıl başarıyosun bunu?
“Ne yani bunun suçlusu teknoloji mi?” diye soruyorsanız, hayır canım ne alakası var, sadece teknoloji geliştikçe İLETİŞİM aile içinde bile ciddi anlamda koptu yalan mı??? çocukken bizi dışarı sürükleyen içgüdü teknolojinin kurbanı oldu bunu demek istedim o kadar yoksa teknolojiye kurban eden biziz ibnelik içimizde bizde yani.Ne demiş şair; ” Çaresizseniz, Çare-sizsiniz” ;)
Öyle yani neyse, nasılsa bu sorularımın cevabını alamcm, niye böyle olduklarını onlarda açıklayamcklar ama ben çocukluğumu unutmuyorum, ben hala aynı benim, artık içtiğimiz suyu değil bi tas çorbayı cebimizdeki son parayı paylaşırız.Beraber topun peşinden değil işin-gücün peşinden koşarız.Çay bahçesinde,dondurmacı da değil hastanede,karakolda beraber oluruz.Çocukken uzattığımız küçük el büyüdü kocaman oldu, şimdi daha sıkı tutarız daha sağlam sıkarız.Ben hala aynı benim içimdeki çocuk aynı, sadece bedenim büyüdü, aranızda varsa içindeki çocuk benim gibi olan ben burdayım! Saat 04:30 felan sıcaktan ve sıkıntıdan biraz saçmalamış olabilirim belki de çoğunuz harbiden saçlamışsın amk diyebilirsiniz, kusura bakmayın.Sevdim ben bu yazma işini (yazar burda daha çok saçmalcm yani uyandırayım demek istiyor) bu konuda hep dertliydim öyle yazarak içimi dökeyim istedim.Biliyorum, bunu okuyanlar arasında içinizdeki çocuk benim gibi olan var,illa ki var! onun için yazdım tek değilsiniz,yalnız değilsiniz yani…
Not: Niye bu foto? ben yağmurlu günleri severim, çocukken yağmurlu havada siteye çıkar işte aynen fotodaki gibi yağmurun altında durur ıslanırdım sonra bir köşede oturur yağmuru izlerdim.Şimdi ise arabayla sahilde yavaş yavaş kısık sesli bir müzik ile gitmeyi seviyorum.Şuanda da öyle bir zamana ihtiyaç duydum ondan bu fotoyu koydum :) hadi eywallah